NEDEN KURAN OKUMALIYIM?

NEDEN KURAN OKUMALIYIM?

Seni yaratan, şefkatli, merhametli Allah’ın Dünyadaki sınavında sana yol göstersin diye indirdiği kitaptır. Dinin TEK KAYNAĞI odur. Din adına olan her şey Kuran’da açıklanmıştır.

 

Zuhruf (43)-44 Şüphesiz bu Kuran sana ve kavmine bir öğüttür, ondan sorumlu tutulacaksınız

Casiye  (45)-6 İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir. Bunları sana bir gerçek olarak okuyoruz. Allah’tan ve O’nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?

İsra (17)-9 Şüphesiz bu Kuran en doğru yola yöneltir ve iyi işler yapan müminlere büyük ödül olduğunu müjdeler.

Nahl (16)-89Her ümmetin üzerine kendi içlerinden bir şahit getirdiğimiz gün; seni de bunların üzerlerine şahit getiririz. Sana Kitabı her şeyi açıklayıcı, bir yol gösterici, bir rahmet ve Müslümanlar için bir müjde olarak gönderdik.

Hayır. Kuran herkesin anlayabileceği yalın, sade, net, anlaşılır bir Arapça olarak inmiştir. Biraz gayretle sizde okuyup anlayabilirsiniz.

Duhan (44)-58 Biz bu kitabı senin kendi dilinde, kolay anlaşılır kıldık ki, insanlar düşünüp ondan ders alabilsinler.

Şuara (26)-195 Apaçık Arapça bir lisan ile

Asla kazandırmaz. Kuran okunup, üzerinde düşünülüp, anlaşılsın diye inen bir kitaptır.

Sad (38)-29 (Bu Kuran,) ayetlerini iyice düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz bereketli bir kitaptır.

Muhammed (47)-24 Kuran’ı hâlâ inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerine kilit mi vurulmuş.

Müzemmil (73)-4 Kuran’ı yavaş yavaş ve düşünerek oku!

Hayır. Kuran herkesin anlayabileceği, kolay, anlaşılır, sade bir kitaptır. Ders çalışır gibi; sınavda soru çıkacakmış gibi düzenli okunup, üzerinde düşünülürse kolaylıkla anlaşılacaktır.

Kamer (54)- 17-22-32-40. (4 ayetle tekrar ederek)
And olsun biz, Kuran’ı düşünüp, öğüt almak için kolaylaştırdık. Yok mu düşünüp öğüt alan?

Enam (6)-114 Allah size açıklanmış bir şekilde Kitap indirmişken O’ndan başkasının hakemliğini mi isteyeceğim!

Fussilet (41)-3 Bilmek isteyenler için ayetleri apaçık hale getirilmiş Arapça okunan bir kitaptır.

Sadece Allah açıklar. Ondan başka, makamı ne olursa olsun kimsenin açıklama yetkisi yoktur.

Hud (11)-1 Elif-Lam-Ra. Bu öyle bir kitaptır ki, ayetleri her işi hikmetle yapan, her şeyden haberdar olan Allah tarafından açık ve anlaşılır kılınmıştır. 

Kıyamet (75)-19 Sonra muhakkak onu açıklamak Bize aittir.


Kuran okunan anlamına gelir.

Kıyamet (75)-17 Çünkü onu derlemek de okutmak da Bize aittir.

Kıyamet (75)-18 Biz onu okuttuğumuz zaman, onun okunuşunu takip et!

Çok önemli bir sınava hazırlanır gibi, üzerinde düşünerek, anlamaya çalışarak, hakkını vererek ders çalışır gibi okunmalıdır.

Arapça kelime mealli bir Kuran, temel Arapça dil kurallarını öğrenmek için Arapça öğreten bir kitap, online bir Arapça-Türkçe sözlük ve birazda gayret yeterli olacaktır.

Muhammed (47)-24 Kuran’ı hâlâ inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerine kilit mi vurulmuş.

Müzemmil (73)-4 Kuran’ı yavaş yavaş ve düşünerek oku!

Araf (7)-169 ….Ve o kitabın (Tevrat’ın) içindekini ders edinip okumadılar mı?

Bakara (2)-121 Kendilerine vermiş olduğumuz Kitab’ı hakkıyla okuyanlar, işte onlar ona iman ederler. Kim de bunu inkâr ederse kesin zarara uğrayanlar, işte onlardır.

Müteşabih kelimesi  ‘’aynı, denk, benzer ‘’  manasındadır. Müteşabih ayetler;  Muhkem ayetler gibi ayettirler. Ders, ibret, öğüt almak için inmişlerdir. Bunlardan hüküm çıkarılmaz.

Ayette cümlenin akışından sağlam bilgiye sahip alimler de; ne anlama geldiklerini bildiği manası çıkabilmektedir. Ancak Abdullah ibn Mesud kıraatında (tevilihu illa indellah) şeklindedir. Ayetin devamı Übey ibn Kaab ve İbn Abbas kıraatında (yekulu rasihune fi ilm) şeklindedir. Bu kıraatlerle beraber değerlendirildiğinde müteşabih ayetlerin tevilini sadece Allah bilir.

Burada tevil kelimesinin anlamı; olayların iç yüzü manasındadır. Yani müteşabih ayetlerin iç yüzünü Allah bilir. Biz o ayetlerden ibret, ders, öğüt alırız. Hüküm çıkarmayız.

Yusuf (12)-111 Şüphesiz onların kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır.

Yusuf (12)-7 And olsun ki, Yusuf ve kardeşlerinin olayında, soranlara nice ibretler vardır.

Nahl (16)-13 Yeryüzünde rengârenk şeyleri de sizin için yaratmıştır. Bunda, öğüt alan kimseler için ibretler vardır.

Kehf (18)-78 Şöyle dedi: İşte bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana, sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim.

Yusuf (12)-6 Böylece Rabbin seni seçecek, olayların yorumunu sana öğretecek. 

Müdessir (74)-31 Biz o ateşin bekçilerini ancak meleklerden kıldık. Sayılarını ise ancak inkâr edenler için bir imtihan kıldık ki, kendilerine kitap verilmiş olanlar kesin bilsinler, iman edenlerin imanları artsın, kendilerine kitap verilmiş olanlar ve müminler şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık olanlar ve inkârcılar da: “Allah, acaba bu örnekle neyi kastetmiştir?” desinler. İşte Allah, böylece dileyeni sapıklığa düşürür dileyeni de doğru yola eriştirir. Rabbinin askerlerini O’ndan başkası bilmez. Bu ancak insanlar için bir öğüttür.

Check Also

Sorular

MİRAÇ GECESİ HADİSLERDE GEÇEN MESCİDİ AKSA VAR MIYDI? YOKTU. Tapınak tepesi olarak bilinen bu yer …

Bir yanıt yazın